Ülke siyasetinde yeni bir muhalefet tarzına ihtiyaç olduğu görülüyor. İktidarın yanlışlarının ve eksiklerinin düzeltilmesinin, ancak demokratik muhalefetle olacağını düşünüyorum.
Ama bu muhalefet; tepkisel, kişi merkezli bir siyaset anlayışı ile değil, kimlik üzerinden siyaset yaparak değil, iktidarın yanında veya karşısında yer alarak da değil, yani siyaseti yanlış mecrada tutarak değil, kapsayıcı ve sokağı dinleyen bir özellik taşımalıdır.
İddianızı ortaya koyarsınız, sözlerinizi millete iletirsiniz, sonuçta millet kararını verir. İnsan gelir gider, bu gerçek herkes için geçerlidir. Önemli olan millettir, vatandır, devlettir. Siyasi hayatı ve yönetim şeklini, kişilere endeksli kurgulamak doğru değildir.
Türkiye'de bir sistem anlayışı sorunu var. Bu sistem anlayışı değişmediği sürece; kişilerin gitmesiyle gelmesiyle, ne kurtarıcı liderler aramak sağlıklıdır, ne de iktidar değişince tüm sorunların çözüleceğini sanmak doğrudur.
Hukukun üstünlüğüne dayalı, çoğulcu, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir demokratik bir sistem, yönetim biçiminin temelini teşkil ettiğinde topluma uzun vadede güven verir. Kişiye endeksli bir yönetim şeklinden ziyade, katılımcı bir yönetim şekli tercih edilmeli.
Unutulmamalıdır ki; siyasette sen ben kavgası yerine, projeler yarışır, somut, gözle görülür hizmetler kazandırır.
2025 yılı iyisi ve kötüsü ile gidiyor.
2026'dan beklentiler..
Seyit ERMACİT
Demokrasi Şehitleri Derneği Başkanı
Merkez Sağ Parti Yüksek Haysiyet Divanı Üyesi
Yorum Yazın