Onlar Allahın sessiz kulları. Bir hayvansever olarak canlıların ötenazi veya itlafına kesinlikle karşı olduğumu belirtmek isterim. Çünkü Allahın yarattığı hiç bir şey sebepsiz değildir.Mutlaka hayata karşı bir görevi vardır.
Hatta dağdaki kurdun, tarladaki yılanın, akrebin bile doğadaki ekolojik dengeyi sağlamada ne kadar etkin rol oynadıklarını biliyoruz ve hatta insan sağlığında dahi etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Ancak bununla birlikte İnsan hayatı ve sağlığının öneminide göz ardı etmemiz mümkün değil.
Bundan dolayı bilhassa sokak hayvanları için kalıcı ve etkili önlemlerin alınması kaçınılmaz ve mecburidir.
NELER YAPILABİLİR NE GİBİ ÖNLEMLER ALINABİLİR ?
Batıda ki tedbirler ve modeller Gerek dinimizin gerekse geleneklerimizin izinden ayrılmadan bizlere yol gösterebilir. Gerci bazıları ülkemizde uygulansa bile daha kapsamlı ,caydırıcı ve bütüncül çözümler sağlanmalıdır.
POPÜLASYON KONTROLÜ
• Kısırlaştırma kampanyaları: Belediyeler ve veteriner odaları iş birliğiyle ücretsiz ve yaygın kısırlaştırma programları.
• Aşılama ve kimliklendirme: Kuduz ve diğer bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için düzenli aşılama; mikroçip ile kayıt altına alma.
BARINAK VE GEÇİCİ KORUMA ALANLARI
• Modern barınaklar: Hayvanların sağlıklı, güvenli ve insancıl koşullarda yaşaması için standartlara uygun barınaklar.
• Geçici bakım merkezleri: Yaralı, hasta veya saldırgan davranış gösteren hayvanların rehabilite edilmesi için özel merkezler.
SAHİPLENDİRME VE TOPLUMSAL KATILIM
• Sahiplendirme teşvikleri: Vergi indirimleri, mama desteği gibi özendirici uygulamalar.
• Sivil toplum iş birliği: Dernekler ve gönüllüler aracılığıyla sahiplendirme kampanyaları.
• Eğitim ve farkındalık: Okullarda hayvan sevgisi ve sorumluluk bilinci kazandıran programlar.
İŞ GÜVENLİĞİ
• Riskli bölgelerde kontrol: Çocuk parkları, okul çevreleri gibi alanlarda hayvanların düzenli kontrolü.
• Davranış rehabilitasyonu: Saldırgan eğilimli hayvanların uzmanlarca eğitilmesi ve güvenli alanlara yönlendirilmesi.
• Şikayet hattı: Vatandaşların hızlıca bildirim yapabileceği belediye destek hattı.
YASAL VE KURUMSAL ÇERÇEVE
• Yerel yönetim yükümlülükleri: Barınak, kısırlaştırma, aşılama ve sahiplendirme hizmetlerinin yasal zorunluluk haline getirilmesi.
• Merkezi koordinasyon: Bakanlık düzeyinde ulusal sokak hayvanları stratejisi.
• Etik yaklaşım: İtlaf ve ötenazi yerine insancıl çözümler; toplum vicdanını gözeten politikalar.
Tabi bunların uygulamasının ekonomik boyutunuda yok sayamayız işte burada bazı çözüm odaklı önerileriminde faydalı olacağını düşünüyorum
Tüm bunlarla birlikte Türkiye’de de Almanya, İspanya, İsviçre ve Hollanda’daki gibi güçlü yasal düzenlemeler uygulanabilir. Bunun için anayasal güvence, caydırıcı cezalar, vergilendirme ve sıkı sahiplenme şartlarıyla desteklenen kapsamlı bir hayvan hakları yasası hazırlanması gerekir.
AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ UYGULAMALAR VE TÜRKİYE İÇİN ÖNERİLER
1. Almanya – Evcil Hayvan Vergisi
• Almanya’da köpek sahipleri yıllık vergi öder. Bu vergi, belediyelerin barınak ve kontrol hizmetlerini finanse eder.
• Türkiye için öneri: Köpek vergisi veya “hayvan bakım katkı payı” ile belediyelere ek kaynak sağlanabilir. Gelir, kısırlaştırma ve barınak projelerine aktarılmalı.
2. İspanya – Hayvan Öldürmeye Yüksek Ceza
• İspanya’da hayvan öldürmenin cezası 200.000 €’ya kadar çıkabiliyor.
• Türkiye için öneri: Hayvan öldürme ve ağır eziyet için yüksek para cezaları ve hapis cezası getirilmeli. Bu cezalar caydırıcı olmalı ve kamuoyuna açık şekilde duyurulmalı.
3. İsviçre – Psikolojik Eziyet Dahil Hapis Cezası
• İsviçre, hayvanların “duyarlı varlıklar” olduğunu anayasal olarak tanıyan ilk ülkelerden biri. Fiziksel ve psikolojik eziyet hapis cezası ile sonuçlanıyor.
• Türkiye için öneri: Hayvanların “duyarlı canlı” olarak anayasal güvenceye alınması. Psikolojik eziyet (örneğin uzun süre kafeste tutma, sosyal izolasyon) suç kapsamına girmeli.
4. Hollanda – Sahiplenme Şartları
• Hollanda’da hayvan sahiplenmek için sıkı kriterler var: gelir durumu, yaşam alanı, bakım kapasitesi inceleniyor.
• Türkiye için öneri: Sahiplenme öncesi eğitim programı ve uygunluk denetimi. Hayvanı terk edenlere ağır cezalar.
5. Genetiğiyle Oynanmış Hayvanların İthalatı
• Avrupa’da birçok ülkede genetiği değiştirilmiş hayvanların ithalatı yasak.
• Türkiye için öneri: Genetiğiyle oynanmış hayvanların ithalatı ve üretimi yasaklanmalı. Yerli ırkların korunması için teşvikler sağlanmalı.
Türkiye’de bu düzenlemelerin uygulanması, hem hayvanların yaşam hakkını anayasal güvenceye almak hem de insan güvenliğini sağlamak açısından mümkündür.



























Yorum Yazın