EĞİTİM İLAN
mrk şehit mesajı
Ankara
DOLAR41.5981
EURO48.7157
ALTIN5025.5

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ailedeki yangını iyilik söndürecek”

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ailedeki yangını iyilik söndürecek”
Abone ol
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ailedeki yangını iyilik söndürecek”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 13 Kasım Dünya İyilik Günü dolayısıyla, modern çağın getirdiği derin medeniyet krizi karşısında aile kurumunun durumunu ve ”iyilik” kavramının psikolojik temellerini masaya yatırdı.

Derin medeniyet krizi ve aile

Günümüz Batı dünyasında ailenin dağılma eşiğine gelmesini, çocuk ruh sağlığı sorunlarındaki artışı ve evlilik karşıtı akımların yükselişini, derin bir medeniyet krizinin somut göstergeleri olarak değerlendiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, modern yaşam felsefesindeki köklü değişimlerin aileyle ilgili kadim değerleri hızla yıprattığını ve bu buhranın küresel psikolojik savaşlarla daha da şiddetlendiğini söyledi.

Hızlı yaşantının ve modernizmin beraberinde getirdiği anlam kaymaları, yaşam felsefesindeki köklü değişimlerin aileyle ilgili kadim değerleri süratle yıprattığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Ailenin çevresindeki toplumsal ’surlar ve kaleler’ yıkıldığında, aile üyeleri kendi yuvalarını dış etkilerden korumak zorunda kalmışlardır. Kültürel psikolojik savaşın bir sonucu olarak, her aile kendi içinde bu mücadelenin kurbanı olmaya başlamış; popüler kültür ve popüler rol modeller, bireylerin en mahrem alanlarına kadar sızmıştır. Bu sızma neticesinde uyuşturucu kullanımı, şiddet olayları, boşanmalar ve intiharlar gibi sorunlar salgın biçiminde yaygınlaşmıştır.” dedi.

İyilik kavramı yeniden tanımlanmalı!

Materyalizm, bencillik ve konforculuk gibi Batı değerlerinin toplumsal ahlakı yozlaştırdığını, empati yoksunluğu ve narsisistik değer yargılarını yaygınlaştırdığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, bu vahim tablo karşısında, ”iyilik” kavramını yeniden tanımlamanın ve bilimsel temellerle güçlendirmenin kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

İyiliğin biyolojik kanıtı

Psikiyatri bilimini kültürel değerlerle harmanlayan Prof. Dr. Tarhan, iyiliğin sadece manevi bir erdem değil, aynı zamanda insan doğasında var olan biyolojik bir potansiyel olduğunu kaydetti.

İyilik yapmanın, sadece yardım alana değil, yardım edenin psikolojisine de olumlu etki ettiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, “İyilik, insan doğasında var olan bir potansiyeldir ve biyolojik bir temele sahiptir. Psikolojide ‘geri dönüş ilkesi’ olarak bilinen kavrama göre, insan ne yaparsa aynısı kendisine döner; iyilik yapan iyilik bulur, karşısındaki insanı dinleyen anlayış görür. İyilik yapmak, bilindiği gibi sadece maddi yardımda bulunmak değildir; insanlara güler yüz göstermek, bir çiçek vermek, tebessüm etmek, hoş bir söz söylemek gibi davranışların hepsi birer iyiliktir.” diye konuştu.

‘Kötülük’ Entropi Yasasına göre ‘İyilik’ in olmaması…

Beynin çalışma mekanizmalarının, ahlak ve duyguların fiziksel kanıtlarının bulunduğunu gösterdiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, şöyle devam etti:

“Özellikle ön beyin (frontal korteks) gelişimi dikkat, planlama, empati kurma ve sağduyu gibi fonksiyonlarda kritik rol oynuyor. Bu bağlamda, duygusal zekânın (EQ) evlilik ve hayat başarısındaki rolü, mantıksal zekâdan (IQ) daha önemli hale geliyor. Mantıksal zekânın (IQ) akademik başarıyı güçlendirirken, duygusal zekânın (EQ) hayat başarılarını, evlilikleri ve arkadaş ilişkilerini daha iyi hale getirdiği görülüyor. Duygusal zekâsı olan kişiler, kendi duygularıyla birlikte diğer insanların duygularını da okuyabilen, bağımsız davranan, uzlaşmayı başaran iyimser kişilerdir. Kötülük ise Entropi Yasasına göre iyiliğin olmamasıdır. Kişinin kendini tanıması, içindeki olumlu ve olumsuz eğilimleri bilmesi, iyiliğe yönelmek ve kötülükten korunmak için kritik öneme sahiptir.”

İyiliğin ve kötülüğün tohumları 0-6 yaşta atılıyor

Prof. Dr. Tarhan, biyolojik ve psikolojik ihtiyaçların karşılandığı, sevgi, saygı ve güvenin inşa edildiği bir ailenin ”son sığınak” olduğunu dile getirerek, “Özellikle çocukluk, 0-6 yaş dönemi, iyiliğin ve kötülüğün, güzelin ve çirkinin tohumlarının atıldığı kritik bir zamandır. Bu dönemde çocuk, çevresi tarafından ödüllendirilenleri doğru, cezalandırılanları yanlış kabul eder. Anne babanın çocuklarına karşı kötü ve iyi konusunda kararlı, devamlı ve tutarlı olması, tıpkı kar yağışının yavaş ve devamlı olduğunda tutması gibi, çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirmesinde etkilidir.” dedi.

Çocuklara iyilik yapma alışkanlığı kazandırılmalı

Ailede iyiliğin temel direklerini; sevgi, saygı, sadakat ve sabrın yanı sıra, empatik ve adil iletişimin oluşturduğunu da anlatan Prof. Dr. Tarhan, şunları söyledi:

“Empati, bir başkasının acısını anlamak ve ona şefkatle yaklaşmaktır. Empatinin olmadığı bir aile ortamında sorunlar kolaylaşmaz. Empati ve şefkat, başkasının acısını anlama ve ona yardım etme fedakârlığını gerektirirken, adalet ve dengeli yaklaşım hem aile içi ilişkilerde hem de çocuk eğitiminde esastır. Sorumluluk alma, öz-eleştiri yapma, gerçekçi beklentilere sahip olma, kanaatkârlık ve evliliği bir ‘takım oyunu’ olarak görme anlayışı, ailedeki iyilik halini güçlendirir. İyilik, sadece ahlaki bir seçim değil, aynı zamanda bireysel ve toplumsal psikolojik sağlığın temelini oluşturan, beyin temelli bir süreçtir. Çocuklara iyilik yapma alışkanlığı kazandırmak, vicdan gelişimi, tutarlı disiplin ve gerçek özgürlük kavramlarını öğretmek, onların sağlıklı bireyler olarak yetişmesi için hayati değerdedir. Modernizm yağmur ekti fırtına biçiyor, ailedeki yangını iyilik söndürecek.”

Ailede iyilik aktif bir süreç olmalı

Çağımızın getirdiği materyalizm, tüketim odaklılık ve teknoloji bağımlılığının, ailede iyilik halini tehdit ettiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, mutluluğu dışsal unsurlara bağlamanın bir yanılsama olduğunu, asıl mutluluğun insanın iç dünyasıyla ilgili olduğunu ve bu tuzaklardan kurtulmanın yolunun kanaat ve sonuç bilinci olduğunu kaydetti.

Ailenin, modern dünyanın meydan okumaları karşısında yeniden tanımlanması ve güçlendirilmesi gereken son sığınak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailede iyilik, pasif değil, sürekli yatırım, öğrenme, bilinçli çaba ve dinamik bir denge gerektiren aktif bir süreçtir. Bu iyilik hali, bireylerin mutluluğunu sağlamanın yanı sıra, sağlıklı, huzurlu ve umutlu bir geleceğin temelini oluşturmaktadır ve ‘ailede iyilik’ yaklaşımı, çağımızın yaralarını sarmada önemli bir yol haritası sunmaktadır.” Şeklinde sözlerini tamamladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Sağlıklı dişlerin temelini ebeveynler atıyor!Önceki Haber

Sağlıklı dişlerin temelini ebeveynler at...

“Karşıyaka’nın Filizleri” dayanışmayla büyüyor!Sonraki Haber

“Karşıyaka’nın Filizleri” dayanışmayla b...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar