Ankara
DOLAR23.6526
EURO25.5468
ALTIN1495.0
Gül YILMAZ

Gül YILMAZ

Mail: [email protected]

Tedavülden Kalkan Kelimeler

21 Ocak 2025'te Kartalkaya'da bir otelde yangın çıktı. Hatılarsanız bu çıkan yangında 78 kişi öldü ve 51 kişi yaralandı. Allah rahmet eylesin saygı ile anıyorum..

Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan sanıklar yargılandı ve yargılama süreci devam ediyor. Ama müştekiler mevcut sanıkların yanı sıra soruşturma izni verilmeyen Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden istifa edeni hiç duydunuz mu? Ben duymadım açıkçası.

6 Şubat depremini hatırlayalım. Sayı net değil ama yaklaşık 50 bin kişinin öldüğü söyleniyor. Buna dolaylı ya da dolaysız sebep olan kişilerde yargı süreci devam ediyor ama bununla ilgili İmar Bakanlığı ya da sorumlu kişilerden istifa eden olmadı. Ya da metan gazından dolayı zehirlenip ölen askerlerden dolayı istifa eden olmadı. Örnekler çoğaltılabilir.
Mesela merhamet.

Şiddete uğrayan canları hepimiz duyuyoruz ya da görüyoruz. Kafasına kürekle, sopayla vura vura öldürülen,cinsel istismara maruz bırakılan canlar...

İnsanlara saldırıyorlarmış. Ben her hafta sokak canlarına tek başıma mama ve su götürüyorum. Bana neden saldırmıyorlar? Popülasyon sağlamak için öldürmek mi gerekiyor? Kısırlaştırma için biraz geç kalmadık mı? İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batırmamızın zamanı gelmedi mi?

Eskiden odunu yakmadan önce hafif  yere vurulurdu. İçinde böcek varsa yanmasın diye...

Mesela liyakat.

Diploma hakkını okuduğu üniversiteden kazanıyor ama yıllar sonra kazanılmış hak iptal ediliyor. O zaman kamu kurumlarına bir güvensizlik mi var? Peki sahte olduğu ve para karşılığı satın alındığı kanıtlanan diplamalara ne demeli?

FETÖ’nün sınav hırsızlıklarından bugünkü sahte diploma skandalına kadar gelen süreç toplumsal bellekte onarılması zor bir kırılma yarattı. Toplum hangisine inanacak? Yaklaşık 30 yıl önce hak edilmiş diplomanın iptaline mi yoksa ispatı kanıtlanmış sahte diplomalara mı? Şimdi sahte diploma, sadece bireysel bir yalan değil başarmak için ahlaklı insan olmanın gerekmediğinin ilanıdır.

Ya da yazılı sınavda yüksek puan almış ama nedense sözlüde elenen memur adayları...

Mesela güven;

Kelime anlamı; korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu. Sizce biz çocuklarımızı korkmadan tek başına bırakabiliyor muyuz? Onları çekinmeden ve kuşku duymadan, hangi yaşta olursa olsun merak etmeden durabiliyor muyuz? Mesela ormanlarımıza, canlarımıza gerçekten sahip çıkabiliyor muyuz? Onlara sorsak ne derlerdi acaba?

Ya da adalet;

Kara para akladığı ispat edilen kişiler kısa sürede çıkabiliyor ama iddianamesi dahi henüz hazırlanmayan kisiler uzun süre hapiste kalabiliyor. Sivas katliamında müebbet hapis alanlar sağlık problemlerinden dolayı aftan yaralanabiliyor; ama lösemi olduğu kanıtlanmış kişiler için hapiste kalabilir diye rapor verilebiliyor.

Yakın zaman kadar çalışan ve emekliler; gerçekleşen enflasyon oranına göre maaş zammı alıyorlardı ama şimdi beklenen enflasyona göre alıyorlar. Ya da bir emekli eskiden emekli ikramiyesiyle bir ev alabilirken şimdi torunlarına bayram harçlığı vermemek için kaçıyor. Çünkü verecek parası olmadığı için olmasın?

Lügattaki "Ahlak"kelimesine ne demeli?

Günümüzde çok ciddi anlamda bir ahlâk erozyonu ve ahlâkî yozlaşma yaşanmaktadır.

Televizyonlar, gazeteler, dergiler, filmler, özellikle internet adeta birer ahlak tahripçisi haline dönüştürülmüştür. Yaygın iletişim araçları, kontrollü ve olumlu manada kullanılmadığından, günümüz insanının ahlâkını sürekli tahrip etmektedir. Mesela sabah programlarında bunu net görebilirsiniz. Detay vermeme gerek var mı?
Babası kızıyla, damadı kayınvalidesiyle, abisi kızkardeşiyle...Belgesel yada tarih ya da kitap okumanın faydaları ile ilgili neden sabah programları yok. Talep mi edilmiyor yada uyutulmak için olmasın...

Kısacası sevgili okurum; biz bunları neden okuduk sorusundan ziyade biz bunları neden unuttuk diye sormalısınız, sormalıyız...
Yaşanan depremlerde neden bu kadar can ve mal kaybının olduğunu, tarikatlarda cinsel istismara uğrayan çocuklarımızı, yanan ormanlarımızı, maden ocaklarında ölen yurttaşlarımızı, otelde yanan insanları, şiddete maruz kalan canlarımızı, öldürülen kadınlarımızı ve bütün bunları bilime değilde hurafeye bağlayan insansıları...

Hatırla azizim hatırla...
Bir zamanlar Lügatta bu kelimelerin olduğunu.
HATIRLA! 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar