
"Bir sabah uyandık ve artık tebaa değil, yurttaştık."
İşte benim için Cumhuriyet budur.
Bir kadının adını, kimliğini, sesini kazandığı gündür
29 Ekim.
Çünkü o gün, yalnız bir ülke değil; bir kadın da doğdu yeniden.
Küllerinden Doğan Bir Millettir TÜRK MİLLETİ
Yoksulduk.
Savaş görmüş, yorgunduk.
Ama yılmadık. Çünkü bir lider çıktı ve dedi ki:
“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.”
Biz o gün, umudu yeniden öğrendik.
Okuduk, çalıştık, eşit olduk.
ve
Kadın, toplumun süsü değil, temeli oldu.
Zaman Değişti… Ama İnancım Değişmedi
Bugün sokaklar, fikirler, iktidarlar değişiyor.
Ama ben hâlâ aynı inancı taşıyorum:
Cumhuriyet bir miras değil, bir emanettir.
Ve bu emanet, süslü törenlerde değil;
Bir kız çocuğunun okula giderkenki gülümsemesinde yaşar.
Bir kadının susmamakta direnen sesinde yaşar.
Yüz yıl geçti…
Ama her 29 Ekim’de aynı şeyi hissediyorum:
Gözlerim doluyor, kalbim gururla dolup taşıyor.
Çünkü ben bu topraklarda,
Bir KADIN olarak özgürce yazabiliyorsam, konuşabiliyorsam,
bu, Cumhuriyet’in bana verdiği en büyük hediyedir.
Cumhuriyet sadece bir tarih değil, bir duruştur.
Ve ben, o duruşun adını gururla taşıyorum:
Türk kadını
Sibel Yaşar






















Yorum Yazın