Ne yapıldı, ne edildi ancak yine de olmadı, üzerinden geçen 9 yıla rağmen 15 Temmuz milli bayram olamadı.
Buyrun neden böyle düşündüğümü paylaşayım sizlerle;
Milli bayramın gerçekten 'Milli Bayram' olabilmesi için devlet tarafından kutlanması yetmez. Gerçek bir milli bayram halk tarafından coşkuyla kutlanmalıdır.
Öncelikle bu anlattıklarım Adana için geçerlidir. (Diğer illerde de farklı olduğunu sanmıyorum) Adana’da gezdigim yerlerde insanları gözlemledim, onlarla sohbet ettim. 15 Temmuza dair en ufak bir coşku, heyecan ya da herhangi bir tepki göremedim.
Ak Parti ve onun himayesindeki devlet ve tarikatlere ait yüzlerce TV, binlerce radyo kanalı ve internet sitesinden günlerdir, aylardır, yıllardır uğraş veriyor. 15 Temmuz’u destanlaştırmaya çalışıyor. Ancak milletin gözünde 15 Temmuzla ilgili bırakın destanı, tatil olması dışında özel bir gün olduğuna dair bir işaret bile yok.
Kahramanı Şerife bacı ve Lokman Ertürk olan destan olur mu?
Ben bunu Ak Parti'nin başarısız darbe girişimi sonrasında süreci adaletli ve şeffaf bir şekilde yönetememesine bağlıyorum. Soruşturmalar, cezalandırmaların adil ve şeffaf olmadığı şeklinde bir algı oluştu. Şamil TAYYAR’ın ortaya attığı fetö borsası açıklaması üstüne Ak Partinin özellikle son yıllarda halktan tamamen kopması, ekonominin kötüye gitmesi, terörle ilgili tutarsızlıklar, asgari ücretli ve emeklilerin perişan halleri, işsizlik, torpil, haksız tutuklamalar sonucunda halk 15 Temmuz sonrası sürece olan inancını yitirdi.
15 Temmuz benim için de çok fazla anlam ifade etmeyen sıradan bir gün. Bunu bu kadar açık ve net yazabilmemin sebebi feto ile hayatım boyunca hiç bir temasımın olmaması.
Bizler darbeden yıllarca önce, başta feto olmak üzere bütün tarikat-cemaatlerin milli varlığa zararlı iç cemiyetler olduğunu biliyorduk ve bunu her ortamda söylemekten çekinmedik. Hala zararsız gibi görünen tarikatler gücü eline geçirdiklerinde Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için saldırıya geçecektir.
Yıllardır sayısız algı ile karşılaştık.
Bunlardan en bilineni, HEDEF 2023. Bu algı ile halk yıllarca oyalandı.
Sonra Rabia algısı var. Mursi falan derken Sisi ile kucaklaşarak perde kapandı.
Dost iken düşman olunan komşu Esed'le tekrar dost olmaya çalışıldı bir dönem.
Kutlu doğum haftasi dayatmasını da unutmamalı. (Zamanında zorla millete kutlatmışlardı. Özellikle iktidarın ardında, makam mevki peşinde koşan "Menfaat örgütü" oldukları bizzat başkanları tarafından gururla söylenen 'sendika' çok uğraştı kutlu doğum yalanı için. Ancak bilinçli halk ve şerefli eğitimciler sayesinde sonunda pes ettiler.)
Enflasyon seneye düşecek,
Ay'a gideceğiz,
Ensar, muhacir,
Nas var nas,
Petrol bulduk, gaz bulduk,
Ümmetin lideri,
Baharda terör bitecek, (Son durum ortada)
Avrupa bizi kıskanıyor...
İlk aklıma gelenler bunlar. Neticede halkın iktidara olan inancı oldukça sarsıldı.
Gelelim 1 günlük destana.
15 Temmuzda hain fetö terör örgütü tarafından bir darbe girişimi oldu. Darbe halk sayesinde amacına ulaşamadı. Sonrasında komutanlar, valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, hakimler, savcilar ve binlerce kişi cezaevine girdi, görevden alındı veya kaçtı.
Peki 15 Temmuz Destanı savunucularına soruyorum; bu teröristler nasıl vali, emniyet müdürü, milli eğitim müdürü, hakim, savcı vs oldular.
Bu teröristleri o makamlara getiren hain fetocu siyasetçiler kimler?
Bu hainleri o makamlara getiren siyasetçiler Ak Partili değil miydi?
15 Temmuzun halk tarafından kabul görmemesinin en önemli sebebi tam da burada yatıyor; fetöcüleri bu stratejik makamlara getirenlere dokunulmadığı sürece 15 Temmuzun herhangi bir anlamı yok.
Eğer 15 Temmuz sonunda iktidar, siyasiler dahil tüm sorumluları cezalandırsaydı ve bu tarz tarikat-cemaat oluşumlarına karşı net bir tavır alabilseydi o zaman belki gerçek bir destan olabilirdi.
Şimdi fetö gitti yerine başka tarikatlar, cemaatler geldi.
Eğer gerçekten 15 Temmuzun Demokrasi Bayramı olarak kutlanması isteniyorsa 15 Temmuz hain darbesinin siyasi ayağı en ince detayına kadar araştırılmalı, sonuçları halkla paylaşılmalı, sorumluları cezalandırılmalı. Başka hiçbir şeyin halkı tatmin edeceğini zannetmiyorum.
15 Temmuzda fetöcü hainlerin karşısına kahramanca çıkan başta Ömer Halisdemir olmak üzere tüm gerçek vatansever şehitlere saygı ile ruhları şad olsun.
Mertçe Kalın…
(SAYILARLA 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içine sızan FETÖ'cü askerlerin 15 Temmuz 2016 akşamı gerçekleştirdiği darbe girişiminde;
63 polis, 6 asker ve 184 sivil toplam 253 vatandaşımız şehit,
2.740 vatandaşımız ise yaralanarak gazi oldu.
Türkiye genelinde FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında, 713.337 şüpheli ve sanık hakkında adli işlem başlatıldı. 126.796 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildi.
O gece silah çeken, halkın üzerine tankları süren, helikopter kullanan, bomba atan ve fiilen orada milletine karşı koyan darbeci teröristlerle ilgili mahkumiyet kararı 4.891.
-Ağırlaştırılmış müebbet: 1.634
-Müebbet hapis cezası: 1.366
-Süreli hapis cezaları: 1.891
Darbe davalarında 2.870 kişi ise beraat etti.
Cezaevlerinde 13.244 FETÖ hükümlü ve tutuklusu bulunmakta.
-Tutuklu: 870
-Hükümlü: 10.365
-Hükümözlü: 2.009
İlgili ceza mahkemelerince, hüküm giyen sanıklar hakkında, hem fiili darbe davalarından dolayı hem de FETÖ terör örgütü üyeliği ile ilgili irtibat ve iltisaklı olmaktan dolayı mahkumiyet kararı verildi.
TSK’dan 23.859 personel ihraç edildi, 2.292 personelin ise rütbesi geri alındı.
İhraç edilen hakim-savcı sayısı ise 4.000 geçti.)
Yorum Yazın